Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda 5 Aralık 2025 tarihinde kabul edilen ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran 11. yargı paketi, hukuk sistemimizde köklü değişiklikler vadeden önemli bir düzenleme olarak öne çıkmaktadır. Özellikle 11. yargı paketi ne zaman çıkacak? sorusu, maddelerin içeriği ve olası etkileriyle birlikte yargı camiası ve vatandaşlar tarafından yakından takip edilmektedir. Bu paket, organize suçlarla mücadeleden bilişim suçlarına, trafik güvenliğinden infaz rejimine kadar geniş bir yelpazede düzenlemeler içermekle birlikte, 11. yargı paketi infaz düzenlemesi kapsamında getirilen kısıtlamalar ve özellikle kadına, çocuğa ve alt-üst soya yönelik cinsel saldırı ile cinayet suçlarının kapsam dışı bırakılması dikkat çekmektedir. Bu makale, 11. yargı paketi infaz indirimi detaylarını, 11. yargı paketi hangi suçları kapsıyor? sorusunun yanıtlarını ve en çok merak edilen konulardan biri olan 11. yargı paketi genel af var mı? sorusunu kapsamlı bir biçimde analiz ederek, paketin hukuki ve toplumsal yansımalarını derinlemesine inceleyecektir.
11. Yargı Paketi Ne Zaman Yürürlüğe Girecek?
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemini uzun süredir meşgul eden ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran 11. yargı paketi, 5 Aralık 2025 tarihinde TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiştir. Bu önemli gelişme, paketin yasalaşma sürecindeki kritik bir aşamayı tamamladığını göstermektedir. Ancak, bir kanun teklifinin yasalaşarak yürürlüğe girmesi, komisyon onayı ile sınırlı kalmamakta; parlamenter süreçte belli başlı adımların daha atılmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla, paketin nihai olarak ne zaman yürürlüğe gireceği sorusu, yasal prosedürlerin tamamlanmasına bağlı bulunmaktadır.
Meclis Takvimi ve Onay Süreci
11. yargı paketi infaz düzenlemesi olarak da bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerin ardından kabul edilmiştir. Bu kabul, paketin Genel Kurul’a sevk edilmesi için ön koşulu teşkil etmektedir. Genel Kurul aşamasında, teklifin maddeleri tek tek ele alınacak, milletvekilleri tarafından tartışılacak ve gerekli görülmesi halinde değişiklik önergeleri sunulacaktır. Demokrasinin temelini oluşturan bu yasama süreci, her bir maddenin titizlikle incelenmesini ve kamu menfaatine en uygun şeklinin oluşturulmasını hedeflemektedir. Dolayısıyla, paketin Genel Kurul’daki görüşmeleri ve oylamaları belirli bir zaman dilimini kapsayacaktır. Özellikle 38 maddeden oluşan ve 12 farklı kanunda değişiklik öngören bu kapsamlı teklifin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi zaruridir.
Paketin Kabul Edilen İlk 15 Maddesi
TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen ilk 15 madde, paketin içeriği hakkında önemli ipuçları sunmaktadır. Bu maddeler; İcra ve İflas Kanunu, Avukatlık Kanunu, Kamu İhale Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) çeşitli düzenlemeleri içermektedir. Örneğin, İcra ve İflas Kanunu’nda nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin ihale feshi taleplerine yönelik yeni kurallar getirilmiş; teminat veya harç eksikliğinde mahkemelerin iki haftalık kesin süre içinde eksikliklerin tamamlanmasını isteyeceği, aksi takdirde talebi dosya üzerinden kesin olarak reddedeceği belirtilmiştir. Avukatlık Kanunu’ndaki değişikliklerle avukatların disiplin cezalarında netlik ve öngörülebilirlik artırılmakta, uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma ve meslekten çıkarma gibi net kategoriler belirlenmektedir. Ayrıca, Kamu İhale Kanunu’nda itirazen şikayet başvuru bedellerinin iadesi, başvuru sahibinin haklılık oranına göre yapılacak şekilde revize edilmiştir. TCK’da ise dolandırıcılık suçunun yargılanması asliye ceza mahkemelerine devredilmiş ve akıl hastalığına dair güvenlik tedbirleri yeniden düzenlenerek kısmi akıl hastalığı bulunan kişilerin cezai sorumluluğu kabul edilen hallerde ek güvenlik tedbirleri getirilmiştir. Bu ilk 15 madde, yargı sisteminin farklı alanlarında reform ve etkinliği artırma amacını taşımaktadır. Ancak paketin tamamı henüz yasalaşmadığı için 11. yargı paketi ne zaman çıkacak? sorusunun kesin yanıtı, Genel Kurul’daki nihai onaydan sonra netleşecektir.
Resmi Gazete Süreci ve Yürürlük
Bir kanun teklifinin yürürlüğe girmesi için TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildikten sonra Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması ve Resmi Gazete’de yayımlanması gerekmektedir. Kamuoyunda 11. yargı paketi genel af var mı? gibi soruların yoğunlaştığı bu süreçte, yasal metinlerin Resmi Gazete’de ilan edilmesiyle birlikte yürürlük tarihine ilişkin belirsizlik tamamen ortadan kalkacaktır. Özellikle infaz düzenlemesi kapsamında 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin, belirli suçlar hariç olmak üzere, açık cezaevine geçiş ve denetimli serbestlikten 3 yıl erken yararlanma imkanı gibi kritik 11. yargı paketi infaz indirimi maddelerinin Resmî Gazete’de yayımlanmasıyla hukuksal güvence altına alınacağı öngörülmektedir. Bu bağlamda, paket hakkında kesin bilgilerin edinilmesi ve uygulanmaya başlanması için yayımlanma süreci kilit rol oynamaktadır. Paket, bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından Meclis Genel Kurulu’nda ele alınacağı için, 2025 yılı Aralık ayı sonu veya 2026 yılı başlarında nihai olarak yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Ancak, sürecin tamamlanması ve yasanın Resmî Gazete’de Resmi olarak ilan edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, 11. yargı paketi hangi suçları kapsıyor? ve diğer tüm detaylar, ancak bu son aşamalar tamamlandığında tam bir kesinlikle ortaya çıkacaktır.

11. Yargı Paketinin Kapsamı ve Önemli Maddeleri Nelerdir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda kabul edilen 11. Yargı Paketi, Türk hukuk sisteminde kapsamlı düzenlemeler öngören 38 maddelik bir tekliftir. Bu paket, yargı süreçlerini hızlandırmak, etkinliği artırmak ve güncel toplumsal ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla hazırlanmıştır. Özellikle bilişim suçları, organize suç örgütleriyle mücadele, trafik güvenliği, infaz rejimi ve avukatlık mesleğine dair önemli değişiklikleri bünyesinde barındırmaktadır.
Paketin genel çerçevesi, toplumsal huzur ve güvenliğin teminat altına alınmasını hedeflerken, suçla mücadelenin caydırıcılığını artırmayı da amaçlamaktadır. Nitekim, AK Parti Tokat Milletvekili Mustafa Arslan’ın ifadeleri durumu netleştirmektedir:
“Hukuka aykırı şekilde bir aracı durduran, hareket etmesini engelleyen kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacaktır. Şehir eşkıyalarının saldırganlık fiillerine caydırıcı cezalar verilecektir.”
Bu bağlamda 11. yargı paketi hangi suçları kapsıyor? sorusu özel bir önem taşımaktadır ve paketin içeriği, farklı kanunlarda yapılan değişikliklerle dikkat çekmektedir.
İcra ve İflas Kanunu’nda Yapılan Değişiklikler
Paket, yargı sisteminde sıkça karşılaşılan icra ve iflas süreçlerinde önemli yenilikler getirmektedir. Özellikle ihalelerin feshi taleplerinde, nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin durumu yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, mahkeme, eksikliklerin tamamlanması için iki haftalık kesin bir süre tanıyacak; bu süre zarfında eksiklik giderilmezse, ihalenin feshi talebini dosya üzerinden ve kesin olarak reddedecektir.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda, bağışlama ve ivazsız tasarruflara ilişkin düzenlemeler de pakette yer almaktadır. Buna göre, alışılmış hediyeler dışında, geçici veya kesin aciz belgesinin düzenlendiği ya da iflasın açıldığı tarihten önceki bir yıl içinde yapılan tüm bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar iptale tabi olacaktır. Aynı zamanda, alt soy, üst soy, üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile evlat edinenle evlatlık ve ortak konutta yaşayan kişiler arasında yapılan tasarrufların, gerçek değere uygun olarak ivazlı olduğu ispatlanmadıkça bağışlama sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemelerle, borçluların alacaklılardan mal kaçırma girişimlerinin önüne geçilmesi ve alacaklı haklarının daha etkin korunması amaçlanmıştır.
Avukatlık Kanunu’nda Disiplin Cezaları ve Yenilikler
11. yargı paketi içerisinde Avukatlık Kanunu’nda yapılan değişiklikler de dikkat çekmektedir. Bu değişiklikler, avukatların mesleki disiplin süreçlerini yeniden yapılandırmakta ve daha öngörülebilir hale getirmektedir. Avukatların, avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baro organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında son soruşturma açılmasına karar verilmesi durumunda, bu durum ve yargılama aşamalarında verilen nihai kararlar avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilecektir.
Avukatlık onur ve unvanına, savunma hakkının kutsallığının gerektirdiği saygı ve güvene veya özen ve doğruluk yükümlülüklerine uymayan hal ve hareketlerin tespiti üzerine, ihlalin niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre Avukatlık Kanunu’nda yazılı disiplin cezalarından biri verilecektir. Bu cezalar; uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma ve meslekten çıkarma gibi farklı yaptırımları içermektedir. Böylece mesleki etik standartlarının yükseltilmesi ve savunma mesleğinin itibarının korunması hedeflenmektedir.
Ceza Muhakemesi ve Bilişim Suçlarına Yönelik Düzenlemeler
Paket, günümüzün hızla gelişen teknolojik ortamında bilişim suçlarıyla mücadelede de önemli adımlar atmaktadır. Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlarda, ilgili banka hesabının 48 saate kadar askıya alınabilmesi gibi yeni tedbirler öngörülmektedir. Bu, siber suçlara karşı daha hızlı ve etkili müdahale imkanı sunmaktadır.
Dolandırıcılık suçunun yargılanma usulüne ilişkin yapılan değişikliklerle, bu tür suçların Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından yürütülmesi hedeflenmektedir. Bu sayede, görev uyuşmazlıklarının önüne geçilerek yargılama süreçlerinin hızlandırılması ve dolandırıcılık dosyalarının daha çabuk sonuçlandırılması amaçlanmaktadır.
Akıl Hastalığına Dair TCK Düzenlemeleri ve Güvenlik Tedbirleri
Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) “Akıl Hastalığı” hükmünde yapılan değişikliklerle, hukuk sisteminde cezai sorumluluğu kabul edilen kısmî akıl hastaları hakkında hem verilen cezanın infazı hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması amaçlanmaktadır. Buna göre, kısmi akıl hastalığı bulunan kişilerin cezai sorumluluğu kabul edilen hallerde, bu kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanacaktır. Sağlık kurumlarında geçirilecek tedavi süreleri ve uygulama usulleri yeniden düzenlenerek, hem toplumsal güvenliğin korunması hem de ceza adaletinin doğru bir zemine oturması hedeflenmiştir.
Kamu İhale Kanunu’nda Şeffaflık ve İtiraz Süreçleri
Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararının oluşturduğu hukuki boşluğu doldurmak amacıyla Kamu İhale Kanunu’nda da önemli düzenlemeler yapılmıştır. Kamu İhale Kurumu’nun gelirlerine ilişkin hükümde yapılan değişikliğe göre, itirazen şikayet başvuru bedelinin, başvuru dilekçesinde yer verilen iddialar dikkate alınarak belirlenecek haklılık oranına karşılık gelen kısmının Kurul kararıyla başvuru sahibine iadesine karar verilecektir. Ancak, başvuru reddedildiğinde ya da ihalenin iptaline karar verildiğinde, başvuru bedeli iade edilmeyecektir. Bu düzenleme, ihalelerde kötü niyetli başvuruların önüne geçmeyi ve süreçlerde şeffaflığı artırmayı amaçlamaktadır.
Örgüt Faaliyetleri ve Caydırıcı Cezalar
Paket, organize suç örgütleriyle mücadelede daha caydırıcı cezalar öngörmektedir. Özellikle örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine verilecek cezanın, yarısından bir katına kadar artırılması kararlaştırılmıştır. Ayrıca, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçuna yönelik hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılmıştır. Buna göre, örgüt kuranlar veya yönetenler için hapis cezasının alt sınırı 4 yıldan 5 yıla, üst sınırı ise 8 yıldan 10 yıla çıkarılacaktır. Bu, toplumun huzurunu ve güvenliğini tehdit eden örgütlü suçlara karşı devletin kararlılığını pekiştirmektedir.
11. Yargı Paketi İnfaz Düzenlemesi Detayları
11. Yargı Paketi infaz düzenlemesi, Türk hukuk sistemindeki önemli bir reformu temsil etmektedir. Bu düzenleme, özellikle pandemi döneminde ortaya çıkan ve kamuoyunda infaz eşitsizliği olarak algılanan durumu gidermeyi hedeflemektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda kabul edilen Kanun Teklifi’nin 27. maddesi, bu eşitsizliği ortadan kaldırmaya odaklanmıştır. Teklifin temel amacı, aynı suçu işleyen ancak farklı infaz rejimlerine tabi olan mahkûmlar arasındaki ayrımı sona erdirmektir.
İnfaz Eşitsizliğinin Giderilmesi ve Erken Salıverilme İmkanı
Pandemi sürecinde yürürlüğe giren ve yalnızca cezaevinde bulunan hükümlüleri kapsayan önceki infaz düzenlemesi, binlerce kişinin “infaz eşitsizliği” mağduriyetini yaşamasına neden olmuştur. Bu durum, aynı nitelikteki suçu işlemiş kişilerin, suçu işledikleri tarih veya yakalandıkları tarihe göre farklı infaz koşullarına tabi tutulmalarına yol açmıştır. Dolayısıyla, 11. yargı paketi infaz düzenlemesi, bu adaletsizliği giderme amacı taşımaktadır. Yeni düzenleme, cezaevinde bulunma şartını kaldırarak, suçun türüne değil, suçun işlendiği tarihe göre eşit infaz hakkı tanımaktadır. Bu sayede, teknik anlamda infaz rejiminin eşitlenmesi hedeflenmekle birlikte, yaklaşık 55 bin mahkûmun bu düzenlemeden yararlanması öngörülmektedir. Süreç içerisinde bu sayının 100 bine ulaşabileceği belirtilmektedir.
31 Temmuz 2023 Tarihi ve Öncesi Suçları Kapsayan Genişletilmiş Düzenleme
11. yargı paketi infaz indirimi ile 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlülerin açık ceza infaz kurumuna geçişleri ve denetimli serbestlikten yararlanmaları sağlanmaktadır. Bu düzenleme kapsamında, kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası 10 yıldan az olanlar 1 ayını, 10 yıl ve daha fazla olanlar ise 3 ayını bu kurumlarda geçirdikten sonra açık ceza infaz kurumlarına ayrılma hakkına sahip olabileceklerdir. Ayrıca, açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına 3 yıl veya daha az süre kalanlar da bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına geçiş yapabilecektir. Bu hükümlüler, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle açık ceza infaz kurumunda bulunanlar da dahil olmak üzere, talepleri halinde en az 3 ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla, denetimli serbestlik tedbiri altında infaz uygulamasından 3 yıl erken yararlandırılacaklardır.
11. Yargı Paketi İnfaz Düzenlemesi Kapsam Dışı Bırakılan Suçlar
TBMM Adalet Komisyonu’nda yürütülen görüşmeler sırasında, toplum vicdanını rahatlatmak amacıyla bazı ağır suçlar infaz düzenlemesinin kapsamı dışına çıkarılmıştır. 11. yargı paketi hangi suçları kapsıyor? sorusunun cevabı, bu nedenle önemli bir farkındalık yaratmaktadır. Özellikle alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına ve çocuklara yönelik kasten öldürme eylemleri; cinsel saldırı suçları; çocuğun cinsel istismarı suçları ve beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumdaki kişilere yönelik kasten öldürme suçları, bu infaz düzenlemesinden yararlanamayacaktır. Bu istisnalar sayesinde, bu türden ağır suçları işleyen hükümlüler, terör ve örgütlü suçlarda olduğu gibi, cezalarının tamamını kapalı ve açık cezaevlerinde çekmek durumunda kalacaklardır. Bu kısıtlamalar, ceza adalet sisteminde mağdurların korunması ve bu tür suçlara karşı caydırıcılığın artırılması ilkesini pekiştirmektedir.
11. Yargı Paketi’nde Genel Af Var Mıdır?
Kamuoyunda büyük bir merak uyandıran ve çok sayıda vatandaş tarafından yakından takip edilen 11. yargı paketi, içeriğindeki pek çok yenilik ve düzenlemeyle dikkat çekmektedir. Ancak, bu paketin en çok tartışılan ve araştırılan konularından biri, pakette genel af niteliği taşıyan bir düzenlemenin bulunup bulunmadığıdır. Mevcut veriler ve resmi açıklamalar ışığında, 11. yargı paketi genel af var mı? sorusunun cevabı oldukça nettir: Pakette genel bir اف düzenlemesi yer almamaktadır.
Adalet Bakanı Tunç’un Genel Af Hakkındaki Açıklamaları
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kamuoyunun genel af beklentilerine yönelik spekülasyonları sona erdiren kesin bir açıklama yapmıştır. Bakan Tunç, daha önceki beyanlarında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan ve Adalet Komisyonu’nda kabul edilen paketin “af anlamına gelebilecek herhangi bir çalışma içermediğini” açıkça ifade etmiştir. Bu açıklama, paketin temel amacının suç ve cezalarla mücadelede yeni parametreler belirlemek olduğunu vurgulamakta, dolayısıyla geniş kapsamlı bir af uygulamasının söz konusu olmadığını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, paket, ceza adalet sisteminde iyileştirmeler ve modernizasyon hedeflerken, mevcut hükümlülerin cezalarının tamamen silinmesi veya hafifletilmesi gibi bir yaklaşım benimsememektedir.
Af Niteliği Taşımayan İnfaz Rejimi Düzenlemeleri
Makul olarak, 11. yargı paketi infaz düzenlemesi olarak bilinen birtakım değişiklikler içermektedir. Ancak bu düzenlemeler, bir genel af niteliği taşımaktan ziyade, mevcut infaz sisteminin belirli şartlar altında esnetilmesi ve eşit infaz hakkı prensibinin güçlendirilmesi amacını gütmektedir. Özellikle pandemi döneminde ortaya çıkan eşitsizlikleri gidermek hedeflenmiş olup, 31 Temmuz 2023 ve öncesindeki suçlara yönelik olarak, hükümlülerin açık cezaevine geçiş veya denetimli serbestlik sürelerinde 3 yıla kadar erken ayrılma imkânı tanınması öngörülmüştür. Bu düzenleme, hukuki terminolojide bir af olarak değil, infaz rejiminin uyumlaştırılması ve eşitlenmesi yönünde bir adım olarak değerlendirilmelidir. Dolayısıyla, 11. yargı paketi infaz indirimi adı altında yapılan bu değişiklikler, suçun ve cezanın ortadan kalkmasını değil, cezanın infaz şeklinin belirli koşullara bağlı olarak değiştirilmesini sağlamaktadır.
Bununla birlikte, infaz düzenlemesi kapsamının daraltıldığına dair önemli gelişmeler de yaşanmıştır. TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen önergeyle, alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına ve çocuklara yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı, çocuğun cinsel istismarı, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye yönelik kasten öldürme gibi ağır suçlardan hükümlüler, bu erken salıverme hakkından yararlanamayacaklardır. Bu, toplum vicdanında derin yaralar açan suçlara karşı caydırıcılığın devam ettirilmesi ve adaletin sağlanması adına kritik bir adımdır.
Kısmi Af İhtimalleri ve Yararlanacak Mahkum Sayısı
Her ne kadar 11. yargı paketi genel af içermese de, infaz düzenlemelerinden belirli koşullar altında yaklaşık 55.000 mahkûmun faydalanması beklenmektedir. Bu rakamın süreç içerisinde 100.000 dolaylarına ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Bu durum, bir “kısmi af” olarak algılanabilir; zira belirli suçlardan hüküm giyenlerin cezaevinden daha erken ayrılmasına veya denetimli serbestlikten daha önce yararlanmasına olanak tanımaktadır. Ancak burada anahtar nokta, “suçun türüne değil, suç tarihine göre eşit infaz hakkı” tanınmasıdır.
Kapsam dışı bırakılan suçlar haricinde, yaralama, uyuşturucu ticareti, hırsızlık ve dolandırıcılık gibi suçlardan hüküm giyenlerin bu infaz indirimlerinden faydalanması öngörülmektedir. Bu, cezaevlerindeki yoğunluğun azaltılmasına ve hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasına yönelik bir tedbir olarak sunulmuştur. Dolayısıyla, 11. yargı paketi hangi suçları kapsıyor? sorusunun cevabı, belirtilen ağır suçlar dışındaki geniş bir yelpazeyi içermektedir. Ancak, bu durumun bir “genel af” olmaması, mevcut yasalara ve hukuki ilkelere bağlı kalınarak, infaz rejiminin eşitlik ve adalet prensipleri çerçevesinde yeniden yapılandırılması olarak yorumlanmalıdır.
Sonuç olarak, 11. yargı paketi ne zaman çıkacak? sorusu, henüz tam olarak Genel Kurul onayından geçmediği için kesin bir yanıt bulamamış olsa da, paketin içeriğinde genel af niteliğinde bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, infaz rejiminde yapılan değişiklikler, belirli suç gruplarından hükümlülerin daha erken denetimli serbestlik veya açık cezaevine geçişini sağlayarak ceza adalet sisteminde önemli reformlar getirecektir.

Sıkça Sorulan Sorular
11. Yargı Paketi ne zaman yürürlüğe girecektir?
- Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu’nda kabul edilmiştir. Ancak, paketin tüm maddeleri henüz yasalaşmamıştır. Teklifin yasalaşma süreci, Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmelerin tamamlanması ve Cumhurbaşkanı’nın onayını almasının ardından Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla netleşecektir. Bu nedenle, paketin tam olarak ne zaman yürürlüğe gireceği henüz kesinleşmemiştir ancak 5 Aralık 2025 tarihine güncelleme mevcuttur. Kamuoyu, gelişmeleri yakından takip etmektedir.
11. Yargı Paketi hangi temel düzenlemeleri içermektedir?
- Yargı Paketi, organize suç örgütleriyle mücadele, bilişim suçları, trafik güvenliği, infaz rejimi gibi çeşitli alanlarda önemli düzenlemeler getirmektedir. Paket kapsamında İcra ve İflas Kanunu’nda nispi harç ve teminat yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere yönelik hükümler, bağışlama ve tasarruf iptali düzenlemeleri, Avukatlık Kanunu’nda avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlara ilişkin disiplin cezaları, Kamu İhale Kanunu’nda itirazen şikayet başvuru bedelinin iadesi ile ilgili değişiklikler bulunmaktadır. Ayrıca, dolandırıcılık suçlarının yargılamasının Asliye Ceza Mahkemelerinde yapılması ve Türk Ceza Kanunu’nda akıl hastalığı hükmüyle ilgili yeni güvenlik tedbirleri de paketin önemli maddeleri arasındadır. Bu düzenlemelerle yargı sürecinin hızlandırılması, hukuki belirliliğin artırılması ve adaletin daha etkin tecellisi hedeflenmektedir.
11. Yargı Paketi bir genel af veya infaz düzenlemesi öngörmekte midir?
- Yargı Paketi bir genel af içermemektedir. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ‘Af anlamına gelebilecek herhangi bir çalışma söz konusu değildir’ şeklinde net bir açıklama yapmıştır. Ancak paket, infaz rejiminde düzenlemeler öngörmektedir. Özellikle 31 Temmuz 2023 ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle hükümlüler için, kapalı cezaevinden açık cezaevine geçiş veya denetimli serbestlikten 3 yıl daha erken yararlanma imkanı tanınmaktadır. Bu düzenleme, başlangıçta yaklaşık 55 bin mahkumu etkileyecek olup, ilerleyen süreçte 100 bin civarında mahkumun faydalanabileceği öngörülmektedir. Terör suçları, örgütlü suçlar, alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına ve çocuklara yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı gibi ağır suçlardan hükümlüler bu infaz düzenlemesi kapsamı dışında bırakılmıştır, yani bu suçları işleyenler cezalarının tamamını kapalı ve açık cezaevlerinde çekeceklerdir.
Bu içerik tavsiye veyahut hukuki yönlendirme içermemektedir.